Yeni Jenerasyon Gençlink
22 Mayıs 2011 Pazar
Tatil bitti
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
Ormanda Maliyeciler
Ormanda Maliyeciler
Ormanı maliyeciler basmış.Bunun üzerine başlamış Aslan kaçmaya, yolda bunu gören Tavuzkuşu sormuş, neden kaçıyorsunuz? E demiş Aslan bende kürk,hanımda kürk,çocukta kürk biz kaçmıyalımda kim kaçsın? Tavuzkuşu da başlamış kaçmaya, yolda Kaplumbağa sormuş,neden kaçıyorsunuz? E demiş bende takı,hanımda takı,çocukta takı. Başlamış kaplumbağada kaçmaya, bu sefer maymun yollarını kesmiş,neden kaçıyorsunuz, e demiş bende ev,hanımda ev,çocukta ev. Başlamış maymunda kaçmaya yolda duraklamış şöyle bir düşünmüş ben neden kaçıyorum ki? "Benim kıçım açık,hanımın kıçı açık,çocuğun kıçı açık." |
Şiirler
Bilsen Ki
Kırdığın kadehte kalan ömrümden,
Ağlarsın içtiğin yılları bilsen.
Sayende sararıp solan ömrümden,
Ağlarsın biçtiğin dalları bilsen.
Bağban eyle dedin beni bağrına,
Yanılıp yakılıp uydum çağrına,
Bir demet hercai çiçek uğruna,
Ağlarsın kırdığın gülleri bilsen.
Ateşe su dedim göz göre göre,
Aklım zavallıydı duyguma göre,
Bahtına şükretti mecnun bin kere,
Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.
Ar ettim sakladım uğraşlarımı,
Haberdar etmedim sırdaşlarımı,
Gizlemek isterken gözyaşlarımı,
Ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.
Sefiller gücünü bende sınadı,
Kimi kaçık dedi, kimi bunadı.
Berduş eleştirdi ,sarhoş kınadı,
Ağlarsın düştüğüm dilleri bilsen.
Felsefe böyledir divanelerde,
Teselli aranır bahanelerde,
Bir kadeh mey için meyhanelerde,
Ağlarsın düştüğüm halleri bilsen.
Komploya yanıt
Türk futbolunda "yıldız" apoletli yabancı futbolcuların transferlerinde "Mehter marşıyla karşılanıp, İzmir marşıyla gönderildiğini" herkes bilir. Bu ülke yüzlerce taraftarın omuzlara alarak karşıladığı futbolcuların giderken yalnız ve bavullarını tek başlarına taşırken ki görüntüleri iyi hatırlar. İşin esprisi odur ki; o bavullar da hak etmedikleri bu ülkenin milyonlarca eurosu vardır! Dün akşam G.Antep'te devre arasında etkilendiğim bir fotoğraf vardı. Başkan İbrahim Kızıl sözleşmelerini uzatmayacağı için son maçına çıkan yabancı futbolcuları Julio Cezar, Jorginho ve Zurita'ya teşekkür plaketi verdi. Binlerce Gazianteplinin alkışları eşliğinde.Türk futbolunda böyle güzel görüntüler varken bu maç öncesi Bursaspor merkezli ithamlar ve iddialar vardı. İşin içinde Bursaspor ve yaşanmış gerginlikler olmasa güler geçerdim.
GENÇLER DAHA HIRSLI Beşiktaş'ın kadrosunda sakatlık ve cezası dışında olmayan iki oyuncu vardı. Guti ve Almedia... Portekizli'nin yerinde sözleşme isteyen Bobo vardı. Haftalardır ne oynadığı bilinmeyen Guti'nin yerinde aç ve hırslı genç Onur.. İddia ediyorum Guti, cezalı Simao olsa takım bu kadar hırslı olmazdı. Maalesef ortada düzeltilmesi gereken kötü bir tablo var.
Bursaspor havadan nem kapıyor. G.Antep- Beşiktaş maçındaki bu futbol ve sonuç iddialara, komplolara en güzel cevaptır. Bu ruh hali şampiyonluk ipini göğüslerken çoğunluğun sevgi ve saygısını kazanmış Bursaspor'un giderek toplumdaki bu kredisini tüketiyor. Umarım dünkü futbol ve sonuç Bursa camiasının özellikle Beşiktaşla ilgili bakışlarına bundan sonra daha doğru analizler yapmalarına olanak sağlar. Aksi takdirde negatif psikoloji içten içe kendilerine zarar verir.
2 Mayıs 2011 Pazartesi
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! | |
Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927 | |
Kaydol:
Yorumlar (Atom)













